Taliban yönetimi, Rusya, İran ve Pakistan'daki şirketlerle yeni bir iş birliği konsorsiyumu oluşturduklarını duyurdu. Taliban'ın Sanayi ve Ticaret Bakanı Nureddin Azizi, yabancı firmaların başkent Kabil'e temsilciler göndererek, değeri 1 milyar dolara varan farklı projelerle ilgili yatırım çalışmaları yapacaklarını belirtti. Bu kapsamda enerji, madencilik ve altyapı çalışmalarına odaklanılacak.
Ayrıca, Afganistan'ın kuzeyiyle ülkenin geri kalanını bağlayan tek nokta olan Salang geçidine ikinci bir tünel inşa edilmesi de planlanıyor. Taliban hükümetinin başbakan yardımcısı Molla Abdülgani Birader, yabancı ülkelerin askeri üs olarak kullandığı bazı bölgelerin özel ticaret alanlarına dönüştürüleceğini ve bu bölgelerde yapılacak dönüşümlerle yabancı yatırımcıları çekeceklerini belirtti.
Bu gelişmeler, Taliban'ın ekonomik kalkınmaya odaklanmak istediği sinyallerini veriyor. Ancak, Afganistan'daki siyasi ve güvenlik sorunları devam ederken, yatırımcıların ülkeye güven duymaları için önemli adımlar atılması gerekiyor. Bu kapsamda Taliban yönetiminin, yatırımcılara güvenli bir iş ortamı sunmaları ve yatırım ortamını iyileştirmeleri önem arz ediyor.
ABD Mahkemesi, Afganistan'dan el konulan paranın 11 Eylül saldırılarından etkilenenlere verilemeyeceğini belirtti
ABD Mahkemesi, Afganistan'dan el konulan 7 milyar dolarlık kaynakların 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybedenlere tazminat olarak ayrılmasının anayasal olarak mümkün olmadığına hükmetti. Karar, ABD Başkanı Joe Biden'ın geçen yıl açıkladığı plana karşı çıkarak, bu parayı Taliban'dan önce Afgan halkına insani yardım olarak kullanılması gerektiği yönünde bir adım atıyor.
Yargıç George Daniels, Biden'ın Taliban'ı meşru bir yönetim olarak tanımadığını ve bu nedenle ABD mahkemelerinin de benzer bir tutum sergilemek zorunda olduğunu vurgulayarak, bu kaynakların 11 Eylül tazminat fonundan ayrılamayacağına karar verdi.
Afganistan'da Taliban'ın kontrolü ele geçirmesinin ardından, ABD'nin el koyduğu bu kaynaklar ülkenin ekonomisinde büyük bir darbe yarattı. Biden yönetimi, bu kaynakların yarısını Afgan halkına insani yardım olarak kullanacağını açıklamıştı. Ancak mahkeme kararı, bu planın uygulanmasını engelleyerek, kaynakların tamamının 11 Eylül saldırılarından etkilenenlere tazminat olarak ayrılmasını öngörüyor.