Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi, 6 Şubat tarihinde meydana gelen ve merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerle ilgili ön değerlendirme raporu hazırladı.
Milliyet gazetesinden Aslıhan Altay Karataş’ın haberine göre, ODTÜ Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi’nin yayınladığı raporda, Kahramanmaraş depremlerinin ‘Son Yüzyılın En Büyük Olmasa Bile En Yıkıcı Depremleri’ arasında olduğu ifade edildi.
Yapılan ön değerlendirmeler sonrasında verilen rapora göre, binaların performansı değerlendirildi ve bu değerlendirmeye göre de Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya illerinin faya yakınları nedeniyle de büyük bir hasar yaşadığı belirtildi.
Yapılan değerlendirmelerde bölgedeki binaların hasar dağılımı yapıldığında, sahadan elde edilen veriler doğrultusunda da ‘2000 Yılı Öncesi’ ve ‘2000 Yılı Sonrası’ inşa edilmiş betonarme binalar olarak ikiye ayrıldı. 2000 yılı öncesinde inşa edilen binalar ağır hasar görmüş ve göçmeye neden olan eksikliklere maruz kalmış oldukları belirtildi. Buna göre bu binaların ‘Düz (nervürsüz demir) donatı kullanılması, yetersiz donatı detayı ve olası düşük beton dayanımı’ şeklinde de sıralaması yapıldı.
2000 yılından sonra yapılan binalar daha dayanıklı olurken kural ihlali yapılan binalar ya yıkıldı ya da ağır hasar aldı
Araştırma Merkezi’nin açıklamalarına göre, pek çok binanın göçmesinin ana nedeninin zemin kattaki ve subasman seviyesi üzerindeki yumuşak kat mevcudiyetinin olduğunu belirtirken, kısmi dolgu duvarlı ya da dolgu duvarsız zemin katların iş yeri olarak kullanılması da binaların üst katlarının alt katların üzerine çökerek yıkılmasının sorumlusu olduğu ifade edildi.
2000 yılından sonra yapılmış binaların incelenmesinden sonra ise, yönetmeliklere göre tasarlandığı ve inşa edildiği sanılan bu binaların da eski tarihli binalara göre daha çok dayanıklılık gösterdiği ancak 2002 yılından sonra inşa edilmiş binden fazla binanın da yönetmelikçe belirtilen performans hedeflerini ihlal ettiği ortaya çıkarıldı. Yönetmelikleri ihlal eden bu binaların da ya ağır hasarlı ya da tamamen yıkıldığı ön plana çıkarılırken, bu binaların tasarım ve inşaat kalitesine dair daha iyi incelenmesi gerektiği aktarıldı.
Yapılan ön değerlendirmelerde, tünel kalıp binaların, bağ kirişlerinde ve dolgu duvarlarındaki bazı hasarlarla birlikte diğer bina türlerine göre de çok daha dayanıklı performans sergiledikleri vurgulanırken, bu dayanıklılığın sebebi de genellikle kat alanının yüzde 2,5’undan fazla perde duvar kullanılması ve genellikle sıkı ile sert zemin koşullarına sahip yerlerin seçilmesi olduğu belirtildi. Dayanıklı binaların ayrıca da orta yani 4 ila 8 katlı inşa edilen yapılar olduğu da açıklandı.