Göç İdaresi Başkanlığı, yılbaşından bu yana sınır dışı edilen yasadışı göçmen sayısının 19 bin 405'e ulaştığını bildirdi. Başkanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Düzensiz göçle mücadelemiz ve sınır dışı işlemlerimiz sürüyor" sözleri kullanıldı. Bu duruma göre, 1-6 mart tarihleri arasında Ağrı, Erzurum ve Iğdır'dan gerçekleştirilen toplam 4 charter (özel uçuş) ile 544 Afganistan uyruklu göçmen sınır dışı edildi.
Yılbaşından bu yana Afganistan'a düzenlenen 14 charter seferi ile 2 bin 183, tarifeli seferlerle 4 bin 267 olmak üzere 6 bin 450 yabancı ülkesine döndü. Böylece yılbaşından beri tüm uyruklardan sınır dışı edilen göçmen sayısı 19 bin 405'e ulaştı. Geçen yıl ise 235'i Afganistan'a, 2'si de Pakistan'a olmak üzere 237 charter seferinin yanında, düzenlenen tarifeli uçuşlarla toplam 124 bin 441 yasadışı göçmenin sınır dışı edildiği belirtildi.
Göç İdaresi, 600 bin Suriye ’linin İstanbul’a götürüldüğü iddiasını yalanladı
Göç İdaresi Başkanlığı "600 bin Suriyelinin İstanbul'a götürüldüğü" iddiasını yalanlayarak, "İddialar tamamen gerçek dışı ve hayal ürünüdür" şeklinde konuştu. Göç İdaresi Başkanlığı, bir televizyon kanalında öne sürülen "600 bin Suriyelinin İstanbul'a götürüldüğüne ve bilet paralarının Göç İdaresi Başkanlığı tarafından karşılandığına" ilişkin iddiaların "tamamen gerçek dışı ve hayal ürünü olduğunu" bildirdi.
Başkanlık tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "bir televizyon kanalının sabah programında, başkanlık ve personelinin mesnetsiz ifadelere maruz bırakıldığı ve yine gerçekliği olmayan verilerin kaynak gösterilmeksizin iddia yoluyla dolaşıma sokulmak istendiği" ifadeleri kullanıldı.
"Yüzyılın en büyük felaketi olarak değerlendirilen depremin ardından milletin seferber olduğu günlerde provokasyonun dahi sınırlarını zorlayan sorumsuzca açıklamaların kabul edilmesinin mümkün olmadığına” dikkat çekilen açıklamada, "Mevzubahis programda ortaya atılan '600 bin Suriyelinin İstanbul'a götürüldüğüne ve bilet paralarının Göç İdaresi Başkanlığı tarafından karşılandığına' ilişkin iddialar tamamen gerçek dışı ve hayal ürünüdür" şeklinde konuşuldu.
Söz konusu açıklamanın deprem sonrası ortaya atılan diğer iddialar gibi bugüne kadar farklı yol ve yöntemlerle ülkede yaşayan yabancılar üzerinden gerçekleştirilen dezenformasyon ve algı yönetimi çalışmalarının yeni bir boyutu olarak değerlendirildiğine yer verilirken, kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası göç kuruluşlarıyla irtibatlı şekilde afet sürecinde de göç yönetiminin kesintisiz şekilde sürdürüldüğüne yer verildi.
