Türkiye'deki mülteci sayısının 13 milyon olduğunu iddia eden Ümit Özdağ'ın, Temmuz ayı itibariyle 1 milyon 476 bin 368 Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildiğini ileri sürerken "AK Parti, Türk milletine düşman sığınmacı politikasıyla, ülkemizin göç adı altında işgal edilmesinin yolunu açmıştır. Türk milletinden, sığınmacılarla ilgili bütün gerçekler gizleniyor" sözleri Türkiye'de adeta bomba etkisi yaratmıştı ki gündemi sallayan dir açıklama da CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'tan geldi.
İktidarın artık birçok kesim tarafından hatta kendi seçmeninin söylemi ile bile "mantık dışı" olarak yorumlanan politikaları devam ederken en çok göze batan ise Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinin kral, prens ve liderlerinin Türkiye’den gayrimenkul alımına hız vermiş olmaları.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Sözcü'den Cem Yıldırım'a yaptığı açıklamada, “Dünya lideri olacaktık, emlakçı olduk. Devlet yetkilileri aracılığı ile yabancı ülkelerden gelenlere pazarlama yapılıyor, alıcılar helikopterle gezdiriliyor” diyerek konuya dikkat çekerken şöyle devam etti;
“Türkiye'ye gelen Arap, Körfez ve Uzak doğu ülkelerinin kralları, prensleri, liderleri ne satın alırım derdindeler. Türk Lirası'nın giderek değer kaybetmesi de özellikle gayrimenkulleri ucuza kapatmalarına neden oluyor. Kanal İstanbul güzergahında, Katar Emirinin annesi, 44 dönüm arazi satın aldı. Malezya Kralının eşi Kapadokya'da ev bakıyor. Arap TV'lerindeki reklamlar ile 400 bin dolara gayrimenkul ve Türk vatandaşlığı satılığa çıkarıldı.”
Bu arada Toprak, vatandaşlığın yıllarca 250 bin dolara satıldığını, sadece kısa süre önce rakamın 400 bin dolar seviyesine çıkarıldığını hatırlatarak “Bir yabancının 400 bin dolara aldığı evi asgari ücretli Türk vatandaşının alabilmesi için yemeden içmeden maaşının tümünü biriktirmesi, bunun için de 116 yıl çalışması gerekiyor.” diyerek adeta yapılmak isteneni sorgulattı ki zira Yeniçağ, Sözcü gibi birçok gazete başta olmak üzere hem yazılı basında hem de sosyal medyada bu sözler ile Yahudilerin Filistin topraklarını parça parça satın alarak devlet kurdukları hatırlatıldı.