Dün toplanan CHP MYK, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkındaki kararını açıklamış, son dönemde yaptığı açıklamaları tepki çeken Bolu Belediye Başkanı CHP’li Tanju Özcan'ı kesin ihraç istemiyle disipline sevk etmişti.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, disiplin süreciyle ilgili "Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan tarafından, bir süredir ortaya konulan tutum ve davranışlar Genel Merkezimiz tarafından hassasiyetle takip edilmektedir. Tanju Özcan bu kapsamda Genel Merkezimiz tarafından pek çok kez sözlü olarak uyarılmıştır. Ayrıca, bir kadın hemşehrisi ile ilgili anısını anlatırken kullandığı ifadeler nedeniyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmiş ve “uyarı” ile cezalandırılmıştır." diyerek yaşanılan süreçte şikayetler nedeni ile olduğunu belirterek "Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın parti sorumluluğu ile bağdaşmayan tutum ve davranışları nedeniyle, “kesin ihraç” istemiyle “tedbirli” olarak Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmesine oy birliği ile karar verilmiştir" demişti.
Ana muhalefet partisi CHP'nin kararı bir kesim tarafından ağır eleştiri alırken bir taraftan ise kayda değer bir takdir topladı.
Tanju Özcan'ı Atatürkçü ve Türk milliyetçisi olarak görüp, kararı eleştirenlerin argümanı; özellikle geçen ay Özvan'ın sığınmacıların ülkelerine dönmesi için Arapça ve Türkçe yazılı ilanlarla ‘Artık istenmiyorsunuz, dönün ülkenize' çağrısı yapması gibi sığınmacı karşıtı tutumları iken, bunun aksine ihraç talebini destekleyenlerin sebepleri ise çok daha geniş bir yelpazede ve ezberin dışında yer aldı.
Şöyle ki, öncelikle Özcan'ın AKP'li kadın meclis üyesine ‘'Bana niye el sallıyorsunuz hanımefendi. Allah Allah, ayıp oluyor. Ben evli barklı adamım ayıp oluyor” demesi geniş bir çevrede yankılanmış ve abst bulunmuştu ki sonrasında ise daha bu tutum unutulmadan Özcan, bu defa da 6 Haziran’da Twitter'dan paylaşımda bulunarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “1 hafta önce kibir abidesi size ‘yüreğin yetiyorsa aday ol' demişti Sn Gn Başkanım… Sizden ses çıkmadı… Siyaset iddia işidir.. Yol verin ben bu resti göreyim… Hazırım inan olsun… Sandıkta dürüvereyim defterini… Güvenin bana… Yenerim!!!” sözleri ile Kemal Kılıçdaroğlu'na yersiz ve yakışıksız bir çağrıda bulunmuştu.
Ancak, Tanju Özcan'ın ihraç talebinin asıl olarak yerinde bulunup bir grubun aksine destek görmesi çok daha geniş çaplı bir sorundan kaynaklanıyordu.
Son dönem bir kesimin adeta işini elinden alan, sanata ağır bir darbe olarak yorumlanan müzik yasakları tam da "hayat tarzına müdehale" eleştirileri ile anılmaya başlamış ve karşılık bulmuştu ki Tanju Özcan’dan da tanıdık açıklama: “Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” sözleri ile müzikten rahatsızlığa destek verilmişti.
Geçtiğimiz günlerde Bolu Belediyesi Haziran ayı ikinci meclis toplantısında eğlence ve yeme içme mekanlarındaki canlı müzik ücretlerinin belirlenmesi hakkında konuşan Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Canlı müzik mümkün olduğu kadar yapılmasın. Canlı müziği özendirmeyelim” diyerek şaşırtan bir çıkış yapmış, canlı müzik yapılan mekanlardan alınan ücreti diğer mekanlara göre 3 katına çıkaran Özcan, Erdoğan’ın da daha önce kullandığı, “Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” şeklindeki ifadelerle kararını savunmuştu.