AKP iktidarı ile tarihi değer kayıpları yaşayan TL'ye destek için yolda olan enflasyon korumalı tahvil de çıktı.
Bilinen adı ile Süper Bono'ların mevduatı nasıl etkileyeceği ise soru işaretiyken, son dönemde Kur Korumalı Mevduatlar ile tarihi karlar açıklayan bankacılar bu ürünün mevduatlardan kaçışı tetikleyebileceğinden endişeli.
Reuters’da yer alan analize göre, yeni ürünün mevduattan kaçışa yol açabileceği için endişe yaratırken, AKP hükümeti beklendiği üzere son bir çare olarak bireysel yatırımcı için tasarlanan enflasyon korumalı tahvil için hazırlıklarını da tamamladı.
Bu Süper Bono hamlesinin başarılı olması halinde ise döviz ya da TL mevduattan hatta Kur Korumalı Mevduat yani KKM’den Hazine’ye ciddi miktarda kaynak çekebilme potansiyeli var ve, dolasıyla sektörün mevduat tabanını zedeleyebileceğinden endişe ediliyor.
Bu arada Süper bu yeni ürünün bireysele cazip bir getiri sunması halinde KKM dahil mevduattan çıkış ihtimali varken, bunun yanı sıra cazip bir getiri sunmaması ise dövize yönelimi engelleme başta olmak üzere amacına ulaşamaması anlamına geliyor.
Yani ya bankalar kaybedecek ve Türkiye'de daha önce uyarıldığı gibi bir bankacılık krizi yaşanacak ya da hükümetin ekonomi başarısızlığı alıp başını gidecek, ki bir bankacılık krizi de pek farklı bir sonuç yaratmayacak.
TL’deki değer kaybının da hızlanması sebebi ile bütçeye gelebilecek maliyete ve diğer risklerine rağmen hükümetin enflasyondan koruma sağlayacak bir hamleyi daha kısa sürede hayata geçirmesi hem yetkililerin hem de piyasanın ana beklentisi haline gelmiş durumdayken tüm uyarılara ve yaşanılanlara rağmen bu hamlenin de Süper Bono olacağı, yani AKP adlandırması ile hazırlıkları tamamlanan "Enflasyon Korumalı Tahvil" olacağı çok açık.
“Enflasyona endeksli tahvil detayları halen görüşme devam ediyor” diyen konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak, vadenin 1 yıl planlandığını açıklayarak “Temel sorunlardan biri enflasyona endeksli bir tahvile ek getiri olarak verilecek olan bölümün nasıl belirleneceği” dedi ve şunları ekledi:
“Artı 10 puan denmesi durumunda KKM’den kaçış olabilir… Tahvilde oran belirlenirken cazip olması gerekiyor ancak KKM’den uzaklaşmayı gerektirmeyecek kadar (cazibe gerekiyor)… Henüz nihai karar verilmedi ancak daha fazla beklemeden hızla bu kararın alınması yönünde bir irade var.”
DÖVİZ KAYNAK AKTARIMI ZAYIFLADI
Bununla birlikte enflasyonun "resmi" rakamlarla yüzde 70’e ulaştığı ortamda mevduat faizleri yüzde 20’nin altında. Belirgin negatif faiz ortamında normalde bireysel ve kurumların dövize belirgin bir yönelimde bulunması beklenirken Kur Korumalı Mevduat (KKM) şu an için bireysel döviz talebinin önüne geçebiliyor.
Ekonominin mevcut yapısında artan enerji maliyetlerinin de etkisiyle sürekli yeni döviz ihtiyacı oluşuyor ve bu ihtiyacın önemli bölümü KKM’den, reeskont dönüşlerinden, ihracatçılardan ve yakın ülkelerden sağlanırken son günlerde KKM başta olmak üzere bu alanlardan yeni döviz kaynak yaratımı da zayıfladı.
PİYASA OLDUKÇA TEDİRGİN
Eko Faktoring Ekonomisti Arda Tunca ise konuya ilişkin, “Bankalar, enflasyona endeksli bonoyu bekliyor. Mevduat kaçışı yaşanıp yaşanmayacağı bilinmiyor. Çünkü, bu ürünün detayları bilinmiyor. Bu endişe de piyasayı tedirgin ediyor” dedi.
BANKALAR İÇİN CİDDİ SORUN
Üst düzey bir bankacı konuyu ve riskleri şöyle açıklıyor;
“Hükümetin aynen KKM’de olduğu gibi yeni bir yapı ile adı faiz olmasa da yüksek bir getiri vererek iç piyasadaki dövizi yeniden kamuya alması gerekiyor. Mevcut ekonomik şartlarda döviz ihtiyacı çok yüksek. Bireysellerde KKM dışında hala 139 milyar dolar DTH bulunuyor ve bunlar düşük getiriye rağmen politika çekincesiyle KKM’ye bile yönelmiyor”
“Şimdi ise yeni planlanan yapıda bireylerin döviz bozdurarak enflasyon koruması sağlaması aynı KKM’de olduğu gibi Hazine tahviline ciddi bir ilgi yaratabilir. Ancak yaratılan ilgi kadar sektörün mevduatında negatif etki olacaktır. Bu bir tahvil olduğu sürece bankacılık sektörüne zararı olmaması mümkün görünmüyor.”