Seçim Kanunu'nda yapılan son değişiklikle birlikte ittifakların seçimlerdeki hesapları karıştı. Artık ittifak içinde yer alan partiler her seçim bölgesinde kendi oy oranlarına göre milletvekili çıkaracaklar. İlk kez 14 Mayıs'ta uygulanacak olan bu düzenleme, ittifakların 9 Nisan'a kadar hazırlayacakları listeleriyle ilgili kararlarını etkileyecek.
Geçen yıl kabul edilen Seçim Kanunu değişikliği, mevcut genel barajın yüzde 7'ye düşürülmesiyle birlikte, ittifakların aldıkları toplam oy sayısının da dikkate alınmasını öngörüyor. Ancak, ittifakın aldığı oy toplamı Türkiye genelindeki barajı geçse bile, her seçim bölgesinde yeterli oy oranına sahip olmayan partiler kendi adaylarıyla milletvekili seçimlerinde başarısız olacaklar.
Ortak listeyle seçime gidilmesi durumunda, partiler kendi Türkiye genelindeki oy oranlarını göremeyecekleri için Hazine yardımından yararlanma konusunda endişeli. Bu nedenle ittifaklar, ortak liste ya da ittifakı oluşturan partilerin kendi logolarıyla seçime girmesi seçeneğini de değerlendiriyorlar.
Milletvekili aday listelerinin 9 Nisan'da teslim edilmesi gerektiği YSK takvimine göre, ittifaklar önümüzdeki hafta listeler üzerindeki çalışmalarını tamamlamak zorundalar. Bu yeni düzenlemeyle birlikte, ittifakların stratejilerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor ve seçmenlerin oylarını nasıl etkileyecekleri konusunda dikkatli olmaları gerekiyor.
Ayrı liste kararı Cumhur İttifakı'nda öne çıkıyor
Seçim yaklaştıkça siyasi partiler arasında ittifaklar kurma çalışmaları hız kazandı. 14 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesinde, seçim kanununda yapılan değişiklikler de ittifakların stratejilerini etkilemeye devam ediyor. Bu kapsamda AK Parti, MHP ve BBP'den oluşan Cumhur İttifakı, seçimler için ayrı listelerle yarışmayı planlıyor. Ancak Yeniden Refah Partisi ve Hüda-Par da ittifaka sonradan katılması ile beraber, Cumhur İttifakı'nın oluşumundaki dinamikler değişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, tüm seçim bölgelerinde kendi partilerinin logosu altında seçime gireceklerini açıkladılar. Bu durum, Cumhur İttifakı'nın önceden planladığı ortak liste stratejisinden farklı bir yaklaşım sergiliyor. Öte yandan BBP ve Hüda-Par, AK Parti'nin listelerinden seçime girmeyi planlıyorlar. Ancak MHP'nin güçlü olduğu bazı illerde, AK Parti'nin aday çıkarmayabileceği de öngörülüyor.