İzmir’in Tire ilçesinde, yazar Aziz Nesin tarafından kurulan Nesin Vakfı’na ait zeytin fidanlarıyla dolu araziyi 9 Ağustos tarihinde adeta kundaklanırken Nesin Vakfı Yöneticisi Cihangiroğlu, “Arazideki ağaçların 3’te 2’sini kaybettik” diyerek yaşanan yangının boyutunu gözler önüne sermişti.
Kameralara yansıdığı üzere yoldan motosikletle geçen iki kişinin Nesin Vakfı’na ait olan ve yaklaşık 3 bin ağacın yer aldığı araziye torpil attığı net şekilde görülürken zeytin fidanlarıyla dolu 60 dönümlük arazinin 40 dönümünü küle çeviren şahıslar serbest bırakıldı.
Nesin Vakfı’nın avukatı Cenk Söbe, yaptığı açıklamada, araziyi kundaklayan iki şahsın 9 Ağustos tarihinde jandarma tarafından gözaltına alındığını ve ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldığını söylerken “Şahıslar ifadelerinde, yangına neden olan maddeyi araziye değil yola attıklarını iddia etmiş. İfadelerinde ‘Zeytin ağaçlarının bulunduğu arazide yangın çıkartma amacımız yoktu. Torpili yola atacaktık. O araziyi yakma niyetimiz yoktu’ dediklerini öğrendik. Cezadan kaçmak için böyle bir ifade verdiler. Ne yazık ki köylüler ve mahalleli de bu şahısları koruyor. Bölgede arazinin Nesin Vakfı’na ait olduğu da biliniyor" diyerek yaşananların "Nesin Vakfı" ismine bir hareket olduğuna dikkat çekti.
Kundaklama ve yöre halkının zanlıları koruması ise akıllara İsmailağa Cemaati ile Nesin Vakfı'nın mücadelesini akıllara getirirken avukat Söbe de konuşmasının devamında bu olaya şu sözlerle işaret etti;
"Önce Nesin Vakfı’nın İstanbul Çatalca’daki arazisini yanında İsmailağa Cemaati’ne bağlı Rabıta Vakfı inşaata başladı, saldırıda bulundular. Sonra vakfımızın banka hesapları bloke edildi. Bu son saldırıda ise vakfımızın yaklaşık 40 dönümlük arazisi yandı, ağaçlar küle döndü. Üst üste gelen bu saldılar tesadüf değilse çok daha vahim bir durum bu. Tüm saldırıların takipçisi olacağız. Yanan alanda bilirkişi incelemesi yaptırdık, raporun sonucu bekliyoruz. Zararın giderilmesi için tazminat davası açacağız ve ceza davasına da bu raporu ekleyeceğiz. Kamu vicdanını rahatsız edecek, bir suçluyu koruma algısı olacaksa biz buna izin vermeyeceğiz. Maddi kaybın yanında yılların getirdiği bir manevi kayıp da söz konusu”
Nesin Vakfı yöneticisi Süleyman Cihangiroğlu da konu ve yaşadıkları ile ilgili “Sağlıklı gıdalar elde edebilmek için muhtelif yerlerde bağışlarla veya satın aldığımız arazilerde üretimler yapıyoruz. Tire’deki kundaklanan arazimiz de çorak ve taşlıktı. 2009’da satın aldık ve taşlık, çorak araziyi dönüştürdük. Zeytinliğe dönüştürdüğümüz arazi çok hoş bir yer oldu.
Arazinin yüzde 80’inde zeytin ağaçları, geri kalan kısmında ise badem ve nar ağaçları bulunuyordu. Bu alandan önemli miktarda zeytin ve zeytinyağı elde ediyorduk. Ancak maalesef yakıldığı için bu alandaki ağaçların 3’te 2’sini yitirdik. Orada kurduğumuz sulama sistemini de yitirdik, hepsi kül oldu. Diktiğimiz fidanlar geçen 13 yılda büyümüştü ve aslında yıllarımızı yitirdik. Bu çok zor bir durum” dedi.
Tüm bunlara rağmen “Şimdi sıfırdan başlamak zorundayız. Bu tür şeyler bizi yıldırmaz. Yeniden sıfırdan başlarız başka da çaremiz yok” diyen Cihangiroğlu “Yaklaşık 3 bin ağacın bulunduğu arazimizi kundaklayan kişiler şimdi elini kolunu sallayarak geziyor. Bunu yanlarına kâr kalacağını düşünerek yapıyorlar" diyerek de yaşanılan duruma tepki gösterdi.