Rusya-Ukrayna arasında Türkiye'nin arabulucuğunda gerçekleştirilen esir takasında son dakika gelişmesi korku yarattı.
İki ülke arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 21 Eylül'de kısmi seferberlik ilan etmesinin hemen ardından gerçekleşen geniş kapsamlı esir takası gündemdeki yerini korurken, Nazi ideolojisine sahip ve uyguladığı işkencelerle dünyanın gündemine gelen Azov Taburu komutanlarının Türkiye'de kalacağı bilgisinin ardından detayları gündemde bomba etkisi yarattı.
Rusya ve Ukrayna arasında dün, 24 Şubat'tan bu yana en geniş kapsamlı esir takası gerçekleşmiş ve Türkiye'de kalacak olan isimler arasında yoğun çatışmalarda bulunan Azov Birliği Komutanı Yarbay Denis Prokopenko, yardımcısı Svyatoslav Palamar ve 36. Deniz Piyade Tugayı Komutanı Serhiy Volynskiy de bulunduğu öğrenilmişti ki Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski de, beş Azov Taburu komutanın savaş sonlanıncaya dek Türkiye'de kalacağını açıklamıştı.
Fakat bu askerlerin tam olarak hangi şartlarda Türkiye'de kalacağına ilişkin bir bilgi bulunmuyordu ki konuya ilişkin Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komiseri Dmitro Lubinets'ten o açıklama geldi.
Ukrayna haber ajansı Ukrinform'a konuşan Lubinets, Azov Taburu komutanlarının "AKP'li cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın şahsi garantisi altında iyi şartlarda yaşadığını ve onlara yönelik güvenli, normal bir yaşam için mümkün mertebe tüm koşullar yaratıldığını dile getirdi.
Lubinets, Azov komutanlarının hareketlerine ilişkin herhangi bi sınırlama olmadığını, bilhassa Türkiye'de Ukrayna temsilcileri dahil olmak üzere herkesle görüşebileceklerini söyledi.
AZOV TABURU NEDİR? KİMLERDEN OLUŞUYOR?
Azov Taburu, neo-Nazizm ile bağlantılı, neo-Nazi ve SS sembolleri ve kıyafetleri giyen ve neo-Nazi görüşlerini ifade eden üyeleri olan aşırı sağcı bir milis ve bine yakının üyesi ile ırkçı olarak tanımlanıyorlar.
Azov Taburu, Ukrayna tarafından Rus güçlerine karşı Donbas bölgesinde kullanılıyor.
Azak Özel Harekat Müfrezesi, Azak Alayı olarak da bilinen Azov Taburu kısaca Azak, Ukrayna Ulusal Muhafızlarına bağlı bir birlik ve Merkezi, Azak Denizi kıyı bölgesindeki Mariupol şehridir.
Azak başlangıçta Mayıs 2014'te gönüllü bir milis birliği olarak kurulmuş ve o zamandan beri Donbas Savaşı'nda Rus ayrılıkçı güçleriyle savaşıyordu. Haziran 2014'te Mariupol'u Rus yanlısı ayrılıkçılardan geri almak için ilk muharebe deneyimini yaşadı ve 12 Kasım 2014'te Azak, Ukrayna Ulusal Muhafızlarına dahil edildi ve o zamandan beri tüm üyeleri Ulusal Muhafızlarda görev yapan resmi askerlerden oluşuyor.
2014'te alay, işkence ve savaş suçları iddialarının yanı sıra neo-Nazi sempatisi ve Neo-Nazi sembollerinin kullanılması, gibi iddiaların ardından dikkatleri üzerine çekti.
İlgili sembol, Wolfsangel'i içeren logo olup SS Panzer Tümeni Das Reich tarafından kullanılan Nazi sembollerinden biri.
Azak temsilcileri, sembolün "Ulusal Fikir" sloganının kısaltması olduğunu söyleyerek Nazizm ile herhangi bir bağlantıyı reddetmişti.
Ancak Mart 2015'te alaydan bir sözcü, birliğin yaklaşık %10-20'sinin neo-Naziler olduğunu söyledi. ve Birleşik Devletler Kongresi tarafından kabul edilen 2018 tarihli Konsolide Ödenekler Yasası'ndaki bir hüküm, beyaz üstünlükçü ideolojisi temelinde Azak'a askeri yardımı engelledi.
2015 yılında ise, gruba yapılan benzer bir yardım yasağı Kongre tarafından bozuldu.
Alayın üyeleri 22 ülkeden geliyor ve çeşitli geçmişlere sahipler. 2017 yılında alayın büyüklüğü 2500 üyeden fazla olarak tahmin edilirken 2022'de bu sayı 900'e kadar düştü.
2016 yılında, alayın gazileri ve Azak Sivil Kolordusu adlı bir sivil toplum örgütünün üyeleri, siyasi parti Ulusal Kolorduyu kurdu ve birliğin ilk komutanı neo-Nazi örgütleri Sosyal-Ulusal Meclis ve Ukrayna Vatanseverinin başındaki aşırı sağcı milliyetçi Andriy Biletski oldu.