Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Köyü’nde 8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolmasının ardından yürütülen arama çalışmaları ve soruşturma, Türkiye’yi derinden sarsan bir trajediye dönüştü. Kur’an kursuna gittikten sonra evine dönmeyen küçük kızın cansız bedeni, kaybolduktan 19 gün sonra bir dere yatağında, çuval içinde ve üzerine taşlar yerleştirilmiş şekilde bulundu. Ülkenin dört bir yanından tepki çeken bu korkunç olayda, soruşturma genişledikçe birçok aile bireyinin de dahil olduğu karanlık bir sır ortaya çıkıyor. Narin'in ölümüyle ilgili olarak ailesinden pek çok kişi tutuklanırken, amca Salim Güran’ın WhatsApp’tan sildiği bazı fotoğraf ve ses kayıtlarının geri getirilmesi, soruşturmanın seyrini değiştirdi. Peki, Narin Güran’ın trajik ölümüne dair elde edilen yeni bilgiler neler ve soruşturma süreci nasıl ilerliyor?
Soruşturmanın Derinleşmesi: Amca Salim Güran ve WhatsApp Kayıtları
Narin’in cansız bedeninin bulunmasının ardından başlatılan soruşturma, ilk etapta aile bireylerinin dikkat çekici derecede içine kapalı tutumları nedeniyle karmaşık ilerledi. Ancak amca Salim Güran’ın WhatsApp hesabında sildiği fotoğraflar, ses kayıtları ve yazışmaların geri getirilmesiyle birlikte dava yön değiştirdi. Bu geri getirilen veriler, Salim Güran’ın olayla bağlantısını daha da kuvvetlendirdi ve kendisinin yeniden ifadeye çağrılmasına neden oldu. Amcanın ifadesi sırasında olayla ilgili kilit bilgilere sahip olabileceği iddiaları güçlenirken, Baro'nun atadığı avukatı kabul etmeyip ailesinin özel bir avukat tutması da dikkat çekti. Bu durum, Güran ailesinin büyük bir sırrı gizlemeye çalıştığı şüphelerini artırdı.
Yeni Gözaltılar ve Tutuklamalar
Soruşturmanın genişlemesiyle birlikte, Narin Güran’ın yakın çevresi ve aile üyelerinin birçoğu gözaltına alındı ve bazıları tutuklandı. Bu süreçte özellikle dikkat çeken gelişmelerden biri de amca Fuat Güran’ın eşi ve 15 yaşındaki R.A. isimli bir gencin yeniden gözaltına alınması oldu. R.A. daha önce gözaltına alınıp serbest bırakılmış, ancak soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte bu kişi hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarıldı. Bu gözaltılar, olayın sadece bir bireyden ibaret olmadığını, aile içinde daha geniş bir suç ağı olabileceğine dair önemli ipuçları sundu.
Anne ve Ağabey de Tutuklandı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran da "kasten öldürme suçuna iştirak etmek" suçlamasıyla tutuklandı. Bu gelişme, olayın aile içinde daha büyük bir şiddet ve suç ortamı olduğuna dair şüpheleri güçlendirdi. Özellikle annenin tutuklanması, toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Bir annenin kendi çocuğuna karşı işlenmiş bir suça bu şekilde dahil olabilmesi, olayın vahametini gözler önüne serdi. Aynı zamanda, baba Arif Güran’ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılması da soruşturmanın karmaşıklığını artıran unsurlardan biri oldu.
Suç Delillerini Yok Etme ve Suçluyu Kayırma
Narin Güran’ın amcaları, kuzenleri ve diğer yakın akrabaları da suç delillerini yok etmek ve suçluyu kayırmak suçlamalarıyla tutuklandı. Ailenin büyük bir kısmının bu tür suçlara karıştığı iddiaları, olayın arkasındaki gerçeklerin çok daha karmaşık ve korkunç olduğunu gösteriyor. Özellikle amca Fuat Güran, suç delillerini yok etme suçlamasıyla tutuklandı. Kuzenler Muhammet Kaya ve Birsen Güran ile yenge Maşallah Güran, halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İtirafçı Nevzat B.'nin Rolü
Olayın çözümünde kilit isimlerden biri de itirafçı olarak öne çıkan Nevzat B. oldu. Nevzat B., "Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklandı ve savcılığa verdiği ifadeler olayın aydınlatılmasında büyük rol oynadı. İtirafçının verdiği bilgiler doğrultusunda, cinayet süreciyle ilgili yeni ipuçlarına ulaşıldı. Narin Güran’ın ölümüne dair birçok soru işareti bu ifadelerle aydınlatılmaya başlandı. Nevzat B.'nin işlediği suçu kabul etmesi ve olayın diğer faillerine dair bilgi vermesi, dava sürecini hızlandıran önemli bir adım oldu.
Narin Güran'ın Kayboluşu ve Cansız Bedeniyle Bulunması
21 Ağustos günü Tavşantepe Köyü’nde kaybolan küçük Narin’in kayboluşu ilk başlarda basit bir kaybolma vakası olarak değerlendirilmişti. Ancak ailesinin ve köylülerin yaptığı aramalar sonuç vermeyince, olayın ardındaki gizem derinleşti. Narin’in babası Arif Güran, kızının kaybolduğunu bildirmek için aynı gün saat 20.00’de jandarma karakoluna gitti. Jandarma ekiplerinin başlattığı arama çalışmaları, 19 gün sonra acı bir sonla neticelendi. Küçük kızın cansız bedeni, Eğerturmaz Deresi’nde çuval içinde bulundu. Cansız bedeninin üzerine taşlar ve dallarla örtülmüş olması, olayın bir cinayet olduğuna dair ilk somut delillerden biri oldu.
Baba ve Anne de Şüpheli
Daha önce gözaltına alınan Narin’in 18 yaşındaki ağabeyi E.G., kolundaki ısırık izleri nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu'na götürülmüş, yapılan incelemede bu ısırık izlerinin Narin’e ait olmadığı tespit edilmişti. Ancak bu süreçte baba Arif Güran ve anne Yüksel Güran’ın da gözaltına alınması, aile içindeki gerginliği ve suçlamaları iyice artırdı. Narin’in ölümüne dair sır perdesi aralandıkça, olayın tek bir kişiye indirgenemeyecek kadar karmaşık olduğu anlaşıldı.
Narin Güran’ın ölümü, sadece yerel bir vaka olarak kalmadı, Türkiye genelinde geniş yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, olayı yakından takip ettiğini ve sorumluların en ağır cezayı alması için hukuki sürecin takipçisi olacağını belirtti. Aynı şekilde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da Narin’in cansız bedeninin bulunmasının ardından yaptığı açıklamalarda, olayın aydınlatılması için tüm olanakların seferber edileceğini söyledi. Bu tür açıklamalar, olaya verilen önemin ve kamuoyundaki duyarlılığın bir göstergesi oldu.
Küçük Narin’in katledilmesi, Türkiye’nin gündemine oturan bir olay haline geldi. Soruşturma ilerledikçe, aile içi şiddetin, suçların örtbas edilme çabalarının ve gizlenen sırların gün yüzüne çıkması, bu trajedinin ne kadar derin olduğunu gözler önüne seriyor. Narin’in ölümüyle ilgili olarak yürütülen soruşturma devam ederken, toplumda büyük bir adalet talebi var. Ailenin karanlık geçmişi ve olayın çözülmesi için yapılan tüm çalışmalar, Narin Güran’ın hatırasının yaşatılacağı bir adalet mücadelesi olarak görülüyor.