Ankara'da, kendi otomobilinin altında kalan polis memuru 49 yaşındaki Erol Yıldız'ın hayatını kaybetmesi tartışılmaya devam ederken Sedat Peker yine ses verdi.
Bir süre BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yakın korumalığını yapan Yıldız, tam da Yazıcıoğlu ölümüyle ilgili davanın 23 Mayıs'ta görülecek duruşmasında tanık olarak dinlenecekken hayatını kaybetmesi ile dikkat çekmişti.
Saat 10.30 sıralarında Keçiören'in Ayvalı Mahallesi'nde meydana gelen "kaza" da iddiaya göre, Meclis Koruma Daire Başkanlığı'nda görev yapan polis memuru Erol Yıldız'ın 06 KHA 35 plakalı otomobili çalışmadı. Bunun üzerine Yıldız, otomobilini iterek çalıştırmak isteyen Yıldız, bu sırada geri gelen aracın altında kalarak ağır yaralandı. Ambulansla Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Erol Yıldız, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Erol Yıldız, bir süre BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yakın korumalığını da yapmıştı Kİ Yıldız, Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmaya FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda müdahale ederek, örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulunup yardım ettikleri öne sürülen 19 kişinin yargılandığı Kahramanmaraş 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tanık olarak dinlenecek korumaydı.
Kuşkulu ölümün ardından ise ifşaları ile ünlü Sedat Peker'den ses geldi. Bir süredir yine kuşkulu bir şekilde herhangi bir video çekemeyen, anlatımda bulunamayan Peker'in son zamanlarda danışmanlarından Emre Olur vasıtası ile yaşanılanlar üzerinden mesaj verip açıklama yaptığı biliniyor.
Sosyal medyada Emre Olur'un yaptığı paylaşımları retweet yaparak ilerleyen Sedat Peker'in son işareti Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili oldu. Emre Olur'un yaşanan şüpheli ölümün inanılmaz olduğunu söylediği tweeti Sedat Peker de retweet yaparak yine işaretlemede bulundu.
Emre Olur'un Erol Yıldız ölümü ile ilgili dikkat çeken ve Peker'in de paylaştığı tweette şunlar yazıyordu;
" 1-Muhsin Başkan’ın şehit edilmesi ile ilgili Mayısın 23’ünde yani yedi gün sonra görülecek davada kilit tanık olan koruma polisinin kendi arabasının altında kazayla öldüğüne inanmamızı beklemek Yüce Türk Milleti ile dalga geçmekten başka bir şey değildir.