6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yeni yerleşim alanlarının seçimlerinde Maden Tetkik Arama Kurumu MTA etkin bir rol oynamaya başlayacak. Buna göre, TOKİ ve MTA yeni ortak bir projeyi hayata geçiriyor. TOKİ yeni bir inşaata başlamadan önce MTA’dan zemine dair araştırma yapmasını ve ardından da sahanın uygun olup olmadığını öğrenmek isteyecek. Eğer MTA saha koşullarını uygun bulursa TOKİ o zaman inşaata başlayabilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin ilk toplantısında, yeni yapılacak konutların zemin artı 3 ila 4 kat olacağını ve yatay mimarinin esas alınacağına değindi. Yeni yerleşim yapılacak yerleri belirlemede de bilim insanlarının çalışmalarının esas alınacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı MTA ile Toplu Konut İdaresi TOKİ’nin yeni uygulamayı da hayata geçirdiğini duyurdu.
Milliyet Gazetesi’nden Mithat Yurdakul’un haberine göre, yapılan hazırlıklarda MTA’ya bağlı deprem ve diri fay hattı uzmanları yeni yerleşim alanlarının uygun olup olmamasında ve bu yeni sahaların belirlenmesinde etkin bir rol oynayacak. TOKİ ile iş birliği yaparak çalışma yürütecek olan MTA uzmanları, diri faylar ile proje sahalarını karşılaştıracak. Yapılan çalışmaların ardından uzmanlar eğer saha için olumsuz bir yanıt verirse sahaya asla inşaat izni verilmeyecek. Diri fayların haritalanması, detaylı arazi gözlemlemeleri ile yapılırken zaman içerisinde de deprem aktivitelerinin tespit edilmesi sonucuna bağlı olarak da fay hatları güncelleniyor.
Binanın ölü yükünü azaltan perlit, depreme karşı dayanıklı binalar yapılmasına da olanak sağlıyor
Diğer bir yandan, yapılacak yeni konutlarda ilk gündem maddesi de şüphesiz depreme dayanıklılık olacak. İkinci olarak konutların çevreci unsurlarla inşa edilmesine dikkat edilecek olup, Japonya ve ABD gibi ülkelerde kullanılan hem dayanıklılık hem de çevreci özellikleriyle inşaatlarda çimentoyu güçlendirmek için kullanılan geleceğin betonu tabiri kullanılan ya da diğer bir adıyla yeşil beton olarak adlandırılan perlit madeni kullanılacak. Buna göre perlit madeninin dünyadaki rezervinin yüzde 74’ü Türkiye’de bulunurken, yüzde 70 oranında inşaat sektöründe kullanılıyor.
Uzmanlar, inşaatlarda kullanılan tuğlaların ve harçların üretiminde katkı maddesi olarak yer alan perlitin, kil ya da kalsiyum çimentosu ile bağlanmasıyla yüksek oranda yalıtım sağlayacağını bu sayede de yakıt tasarrufuna da katkı sağladığını belirtirken, hafif olmasından dolayı da binanın ölü yükünü azalttığını ve bu sayede de depreme karşı koruduğunu aktardılar. Bununla beraber, perlitin anorganik bir madde olmasından dolayı da yüksek ısıda özelliğini kaybetmeden de yangınların sıçramasını ve yayılmasını da önlüyor.