İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik son provokasyonları, işgal altındaki Doğu Kudüs'te gerilimi tırmandırdı ve bölgede şiddet olaylarına yol açtı. Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri konusunda uyarılarda bulundu ve söz konusu eylemlerin caminin avlusunu savaş alanına çevirebileceği konusunda uyardı. İsrail güçleri, Mescid-i Aksa'daki Müslümanlara orantısız güç kullanarak ses bombaları, kauçuk kaplı mermi ve coplarla müdahale etti ve olayların çıkmasına yol açtı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in saldırganlığına karşı çıkarak, "Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller kabul edilemez. İsrail, uluslararası hukuka ve insani değerlere saygı göstermeli" dedi. Uluslararası camia da İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini kınadı ve İsrail'i sorumluluk almaya çağırdı. Ancak İsrail hükümeti, eylemlerinin meşru olduğunu savunuyor ve Filistinlilerin protestolarını "terörizm" olarak nitelendiriyor.
İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik müdahaleleri gerilimi tırmandırıyor
İsrail'in, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik son iki gün içinde orantısız güç kullanarak gerçekleştirdiği müdahaleler, bölgedeki gerilimi tırmandırdı. İsrail polisinin ses bombası, kauçuk kaplı mermi ve coplarla gerçekleştirdiği müdahaleler sonrasında, bölgede huzursuzluk arttı ve çatışmalar çıktı.
İsrail'in Mescid-i Aksa baskını, 4 Nisan'da başlayan gerilimi daha da tırmandırdı. İsrail polisinin, Mescid-i Aksa'da ibadet eden Müslümanlara yönelik orantısız güç kullanması, bölgedeki gerilimi arttırdı. 7 Nisan Cuma gecesinin ilk saatlerinde, İsrail'den Gazze ve Lübnan'a düzenlenen saldırılar da gerilimi tırmandırdı. Bu saldırılara karşılık olarak, Gazze'den de İsrail yönüne roketler fırlatıldı.
Son günlerde yaşanan olaylar, İsrail'in bölgedeki Filistinlilere yönelik baskılarını arttırdığı bir döneme denk geliyor. Filistin yönetimi ve halkı, Mescid-i Aksa'daki İsrail baskısına karşı direniş gösteriyor. İsrail ise bu direnişe sert müdahalelerle karşılık veriyor.
Bu son gelişmeler, bölgede tansiyonu yükseltirken, uluslararası toplum da İsrail'in Filistin halkına yönelik baskısını kınadı. Filistin halkının haklarına saygı gösterilmesi, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarının sonlandırılması için çağrılar yapıldı. Ancak şu an için, tansiyonun düşmesi için atılacak adımlar belirsizliğini koruyor.
