Dimon, sıfır emisyon hedefine ulaşmak için özel mülk sınıfındaki tarlalara el konularak rüzgâr ve güneş enerjisi üretimi yapılması gerektiğini belirtti. Bu öneri, bir Wall Street bankasının CEO'su tarafından gelmesi nedeniyle dikkat çekerken, aynı zamanda ABD eyaletlerinde tartışmaların başlamasına yol açabilir.

Antalya'da Sinema Heyecanı: Sinema Tırı 18 İlçeye Geliyor! Antalya'da Sinema Heyecanı: Sinema Tırı 18 İlçeye Geliyor!

Dimon, mektubunda iklim krizine dair ciddi uyarılarda bulundu. Küresel iklim değişikliğinin en maliyetli etkilerinin defedilebilmesi için harekete geçmenin zamanının tükendiğini belirtirken, temiz enerji teknolojilerine devasa küresel yatırım yapılması ve bu yatırımların her yıl artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca hükümetler, şirketler ve sivil toplum kuruluşlarının pratik politika değişiklikleri için iş birliği yapması gerektiğini ifade etti.

Dimon, özellikle yenilenebilir enerjiye yeterince yatırım çekebilmek için "kamulaştırma" yönteminin kullanılması gerektiğini söyledi. Bu önerisi, karbon boru hattı şirketlerinin kullandığı kamulaştırma yöntemlerinden mülk sahiplerini korumak için yeni yasa çıkaran Iowa eyaleti yöneticileri tarafından da destekleniyor.

Ancak, özel mülklere el koyma önerisi bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Kimi insanlar, bu önerinin mülk sahiplerine haksızlık olduğunu ve hükümetin özel mülkleri el koyma hakkı olmadığını düşünüyorlar. Diğer yandan, iklim kriziyle mücadele için ciddi adımlar atılmazsa, gelecekte çok daha büyük sorunlarla karşılaşılacağı da aşikâr.

Dimon ayrıca, Ukrayna savaşının ardından ülkelerin ve şirketlerin enerji güvenliği planını yeniden tasarlaması gerektiğine dikkat çekti. Bu, enerji politikalarının sadece çevre için değil, aynı zamanda uluslararası politik istikrar için de önemli olduğunu gösteriyor.

Fonlama kaynaklarının yarısının yerel kaynaklardan sağlanabileceği ve çokuluslu kalkınma bankaları ve Dünya Bankası'nın dış fonlamalarının da önemli rol oynayacağı ifade edildi. Raporun başyazarı iklim ekonomisti Lord Nicholas Stern, fonlamanın sağlanmaması halinde zengin ve yoksul ülkelerde milyarlarca insanın hayatının ve geçim kaynağının yok olacağına dikkat çekti.

Fonun sağlanması durumunda, yoksul ülkelerde aşırı hava olaylarına karşı dayanıklı altyapılar, erken uyarı sistemleri ve deniz duvarları inşa edilebileceği de belirtildi. Zirveye, 190 ülkeden 100'ün üzerinde devlet yetkilisi katıldı.