Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve mafya lideri Alaattin Çakıcı görüşmesi Sedat Peker için bir çözüm arayışı olarak değerlendirilirken, üstüne gelen AKP MYK toplantısında da Erdoğan’ın Peker'in hedefindeki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun isminin üzerini çizdiği kulis iddiaları dikkat çekmişti.
Sonuç olarak ise Sedat Peker'in açtığı SPK/Taşkesenlioğlu dosyası Türkiye tarihinde yaşanan en büyük rüşvet ve yolsuzluk dosyası olarak ciddi yankılar uyandırmış ve peş peşe suç duyuruları başlamış, ayrıca iktidara ve yaşanılanlara karşı geniş bir kamuoyu da oluşmuştu.
20 Yıllık AKP iktidarını sallayan bu dosya sonrası ise Zehra Taşkesenlioğlu ve Ali Fuat Taşkesenlioğlu isimlerini aratmayacak bir isim olan Çiğdem Karaaslan isminin de "sıradaki dosya" olarak verilmesi şimdiden gündemi salladı.
Zira Sedat Peker'in yeni dosyası olan AKP Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan AKP içerisinde çok daha fazla göz önünde olan bir isim olarak çok daha geniş ağlara ve yakınlığa sahip.
Başarılı gazetecilerden Erk Acarer de yeni dosyanın haberini "Sedat Peker'in elinde bu kez AKP Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ve eşi Direnç Karaaslan hakkında bir oda dolusu dosya var" diyerek vermişti.
Acerer, şu an gündemde olan SPK ve borsadaki yolsuzluk dosyasından bile daha büyük bir skandalın patlayacağını söylediği dosya hakkında şu bilgileri vermişti;
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan'ı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı yapmayı, vitrine koymayı düşünüyor. Ancak bu bilgilerden sonra bunun zor olacağını söyleyebiliriz.
Sedat Peker bu hikayenin tümünü anlatınca, Ünsal Ban - Taşkesenlioğlu - Saraydaki Danışmanların yer aldığı borsa geride kalabilir. Çok büyük yerlere uzanıyor çünkü.
Ben bir kısmını anlatayım;
* AKP Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ve eşinin kurduğu Arme Consept isimli şirket ve son 10 yılda yıldızı parladı. Sadece Samsunlu hemşehrisi, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç'tan 11 proje aldı.
* Sedat Peker, Samsun'daki bu dosyalarla ilgili kendisinde bir oda dolusu klasör ve evrak olduğunu söylüyor.
* Çiğdem ve eşi Direnç Karaaslan'ın bir lüks tutkusu var. O da yat. Son günlerde skandallar nedeniyle yatı kullanmıyorlar.
* Karaaslan çifti, ilk etapta Ünsal Ban ve Zehra Taşkesenlioğlu çiftini barıştırdılar. Bana gelen bilgi bu ama çifti sevdiklerinden ve aynı partili olmalarından dolayı değil.
Karaaslan çifti, değeri 500 milyon - 1 milyar olduğu söylenen Netfliks isimli kağıda parayı yatırmışlardı. Ortalık karışınca barıştırmak istediler.
* Direnç ve Çiğdem Karaaslan çifti 1 Eylül Perşembe günü Süleyman Soylu ile görüşmeye gitti.
Soylu onlara "Ünsal Ban ile Zehra Taşkensenlioğlu çiftini barıştırmaya çalıştığınızdan haberim var. Benim haberimin olmadığı sizin borsa tutkunuz. Kağıda yatırdığınız paradan haberim yok" dedi.
Soylu'nun bundan haberi olamazdı, çünkü o Netfliks isimli kağıdı, Karaaslan çifti Armağan isimli kişi üzerine kaydettirmişti.
* Karaaslan çifti, dillere destan yatları ile Marmaris açıklarında tatil yapıyordu. Borsa olayı patlayınca Ankara'ya iki nedenden dolayı döndüler.
1. Biz böyle bir ortaklığın içerisindeyiz, kaygıları var.
2. Çok büyük para yatırdık. Bunları nasıl toparlayacağız.
* Çiğdem Karaaslan kardeşinin üzerinden finans sistemi kurdu. Paralarını yurt dışına kaçırmak isteyen, özellikle AKP'liler coin üzerinden buraya para yatırıyorlar. Karaaslan kardeşi üzerinden finans sistemini bu yüzden kurdu.
* Ankara'da dört katlı binaları var. İsmi Arme. Direnç Karaaslan'ın çok şaşalı bir yaşam içerisinde olduğunu görüyoruz. Magazin diliyle; "Göz dolduruyor". İş insanlarını en üst katta ağırlıyor.
En alt kat döviz bürosu bu dört katlı ofisin. Yine iş insanlarını etkilemek için lüks yatıyla seyahate çıkarıyor. Böylece 'keriz silkeliliyor'. İstediği kağıtlara yatırım yaptırıyor. Ama iş patlıyor. İş patlayınca, kimse şikayetçi olmuyor. Çünkü yatırım yapanlar; Direnç Karaaslan'ın eşinin AKP Samsun Milletvekili olduğunu ve şikayet etseler de bir şey çıkamayacağını biliyor.
* Karaaslan çifti, Soylu ile görüştükten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da randevu aldılar.
* Süleyman Soylu, kendisiyle yapılan görüşmelerin içeriğini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bildirmişti.
* Soylu, Karaaslan çiftinin, Ünsal Ban ve Zehra Taşkesenlioğlu'un barıştırmak istediğini biliyordu. Bilmediği borsadaki kağıttı. Eksik bilgi vermişti. Karaaslan çifti, Erdoğan'a gittiklerinde bu eksik bilgiyi de anlattı.
* Soylu, Karaaslan çiftine şunu söylüyor: "Bir ay bu işlerle ilgilenmeyin, kapansın" diyor.
