Kira fiyatlarındaki artışların etkisiyle birlikte ev sahipleri, daha yüksek kira bedelleri talep etmek için farklı yollara başvuruyor. Bazı ev sahipleri, 5 yılını dolduran kiracısını tahliye ederek, evini daha yüksek fiyattan kiraya vermek istiyorlar. Ancak bu durumda çıkan karar, talep edilen kira bedelinin yüzde 25 ila 40 oranında altında olabiliyor. Bu sebeple, ev sahipleri, kiracılarını tahliye etmek için farklı yöntemlere başvuruyorlar.
Bu durumun bir örneğine İstanbul Samatya’da yaşayan F.A.'nin başına gelen olayda rastlanıyor. F.A., 6 yıldır aynı dairede oturuyordu. Ancak ev sahibi, evini daha yüksek bir fiyattan kiralamak isteyince, F.A.'yi evden çıkarmak istedi. F.A., rayiç bedeli ödemeyi teklif etti, ancak ev sahibi, geçmiş dönem kira zam oranlarının enflasyon oranında yapılmadığı gerekçesiyle dava açtı. Bu durumda mahkeme, ev sahibinin talep ettiği yüksek kira bedelini reddetti ve F.A.'nin evde oturmaya devam etme hakkını korudu. Ancak benzer davalarda, ev sahiplerinin talepleri kabul edilebiliyor.
Ev sahipleri, kiracılarının 5 yıllık geçmişini masaya yatırarak, kira zamlarını hesaplıyorlar. Kanunen kira zamlarının o yılın enflasyon oranına göre yapılması gerekiyor. Ancak ev sahipleri ve kiracılar aralarında anlaşarak, enflasyon oranının altında zam yapabiliyorlar. Bu durumda, ev sahibi, evden tahliye etmek için farklı yollara başvuruyor. Kiracılar, geçmiş dönem kira zam oranları üzerinden alacaklı davası açılıyor ve ev sahipleri bu davaları kazanabiliyorlar. Bu durum, kiracılar için yüklü miktarlarda ödemeler yapılmasına sebep oluyor.
Avukat Mustafa Zafer, son dönemde kiracısını tahliye etmek isteyen ev sahiplerinin, geçmiş dönem enflasyon farkı üzerinden davalar açtığını söylüyor. Kanunen kira zamlarının enflasyon oranında alınması gerektiği için, kiracılar, bu duruma karşı haklarını savunabiliyorlar. Ancak, sözlü beyanlarla yapılan anlaşmaların mahkemede kabul edilmesi zor olduğu için, anlaşmalar yazılı beyanla yapılmalıdır.
Kiracılar, ev sahipler Kira hukuku konusunda uzman avukatlar, kiracıların dava açmadan önce tüm haklarını ve yükümlülüklerini iyi anlamaları gerektiğini belirtiyorlar. Kiracılar, dava açmadan önce konutlarının rayiç bedelini araştırmalı ve ev sahibinin talep ettiği kira bedelinden daha yüksek bir bedel olduğunu kanıtlamak için tüm belgeleri toplamalıdır.
Ayrıca, ev sahibinin dava açmadan önce kiracıya yazılı bir uyarı göndermesi gerekmektedir. Uyarı, kiracının kira borcunu ödemesi için bir süre verir ve eğer kiracı borcunu ödemezse ev sahibi dava açabilir. Ancak ev sahibi, kiracıya yazılı bir uyarı göndermeden önce dava açarsa, bu davada haksız çıkabilir.
Kiracıların dikkat etmesi gereken bir diğer konu ise, kira borcunu ödememe nedenleridir. Kiracıların, kira borcunu ödememe nedenleri arasında doğal afetler, yangın veya diğer afetler gibi nedenler varsa, bu nedenlerin belgelenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ev sahibi, kiracının kira borcunu ödemediği için dava açabilir.
Kiracılar ayrıca, kira sözleşmelerinde yer alan tüm maddeleri dikkatle okumalı ve anlamalıdır. Kira sözleşmelerinde yer alan maddelerin yasalara uygun olması gerekmektedir. Kiracılar, kira sözleşmelerinde yer alan maddelere uymak zorundadır. Kiracıların, sözleşme maddelerine uymadıkları durumlarda ev sahibi, kiracıya karşı dava açabilir.
Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların artması ile birlikte, kira hukuku konusu önem kazanmıştır. Kiracılar, kira sözleşmesi yaparken ve ev sahibi ile anlaşmazlık yaşadıklarında, haklarını ve yükümlülüklerini iyi anlamalıdırlar. Kiracılar, kira sözleşmelerini ve yasaları dikkatli bir şekilde okumalı ve anlamalıdır. Aksi takdirde, kiracılar, haklarını kaybedebilirler ve yüksek miktarda borçlarla karşı karşıya kalabilirler.