İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in "100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içendeydi. Gençleri, kadınları ve geleceği hiç düşünmediler. Sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün milleti ateşe attılar" sözleri Erdoğan'ı kızdırmıştı.
Soyer'i hedefe koyan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ağır hakaretler ile, şu ifadeleri kullandı:
"İzmir’de belediye başkanı çıkıyor, Osmanlı’ya hakaret ediyor. Be haddini bilmez! Be ahlaksız! Ya sen İzmir’i sel afetlerinden kurtaramıyorsun, pislikten, lağım sularından kurtaramıyorsun, körfezi o pis kokulardan kurtaramıyorsun. Sen Osmanlı’ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın? Be hadsiz! Bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı!
Sen Osmanlı'ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın, hadsiz. Bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı. Ama bu millet, bu gençlik inanıyorum ki ilk seçimlerde bunlara haddini bildirecektir."
Bu sözlerin üzerine ise sosyal medyada Tunç Soyer'in babası Nurettin Soyer "Tunç Soyer'in babası Nurettin Soyer kim? Nurettin Soyer, Fethullah Gülen'i ilk kez sanık sandalyesinde oturtan savcıydı. Şimdi anladınız mı neden sevmediklerini?" tweetleri ile gündem oldu.
Zira Erdoğan'ın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'le birlikte hedef aldığı babası Nurettin Soyer, Fethullah Gülen ve Türkeş'i mahkum ettiren 12 Eylül döneminin Ankara Sıkıyönetim Başsavcısıydı.
FETÖ lideri Fethullah Gülen'i Türkiye'de mahkum ettiren ilk savcı olarak tarihe geçen Nurettin Soyer, ayrıca darbe dönemi davalarında Alparslan Türkeş'e de "Cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün yöneticisi" olmaktan ötürü 11 yıl hapis ceza aldıran kişiydi.
Baba Soyer'in Fethullah Gülen hakkında yazdığı 33 sayfalık iddianame 19 Ağustos 1971'de kabul edildi ve davada Gülen 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Ancak Karar Yargıtay'da bozuldu ve yeniden yargılama yapılırken TBMM af çıkarınca Gülen ceza almaktan kurtuldu. Sadece yargılandığı dönemde 7 ay boyunca cezaevinde tutuklu kaldı.
Bu bilgilerin ışığında "Bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı!" diyen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan "FETÖ mücadelesi" kapsamında dikkat çekti.
Erdoğan'ın bu çelişkili ifadelerinden sonra ise gündem olan sözleri şunlar oldu;
"Kendi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a gönderip, en iyi eğitim kurumlarında okutup, lüks ve şatafat içinde yaşattılar; Anadolu ve Trakya’nın pırlanta gibi çocuklarını göz göre göre ölüme ittiler. Anadolu'nun, Trakya'nın çocuklarını yokluğa, fakirlere hatta göz göre göre ölüme terk ettiler. Biz bu oyunu bozduk. Şu anda 81 ilimizin tamamında üniversitelerimiz var mı?"
Zira Erdoğan'ın çocuklarının okul hayatları yani okudukları üniversiteler ise şöyleydi;
Sümeyye Erdoğan: Indiana Üniversitesi-ABD
Esra Erdoğan: Indiana Üniversitesi + Berkeley Üniversitesi-ABD
Bilal Erdoğan: Harvard Üniversitesi-ABD
Burak Erdoğan: Londra'da ekonomi eğitimi.
Torunu : Amerikan Montesorri Society okuyor.