Enkazdan çıkan depremzedelerin yüzde 10 kadarında Crush Sendromunun rastlandığına dikkat çeken Aydın Türkmen “Deprem gibi büyük afetler sonrasında enkaz altında kalan insanlar için sonraki süreçte birçok farklı senaryolar yaşanıyor, enkaz alında kalan kişilerin yüzde 80’i enkaz altında hayatını kaybediyor, kurtulanlar arasından ise yüzde 10 kadarı hafif yaralanmalar ile bu süreci atlatıyor, kalan yüzde 10’luk kısımda ise Crush Sendromu dediğimiz tablo oluşmakta. Bu sendrom birçok bozukluğun bir araya gelmesi ile oluşmuş bir rahatsızlık, bunun önüne geçilmesi için enkaz altındaki kurtarılma aşamasından itibaren çok ciddi tedbirler alınması gerekiyor, damar yolu ve sıvı ile tedavinin enkaz altında başlanması ise oldukça kritik” açıklamasında bulundu.
Crush Sendromunun Sebebi Ne?
Sendromun sebeplerini de açıklayan Prof. Dr. Türkmen “Burada temel olayın çizgili kasların baskı altında kalması ve ezilmesidir, bu sendrom zaman zaman trafik kazalarında da gerçekleşiyor, bu sendromda kaslar ezildiğinde kasların içerisinde bulunan pek çok madde dolaşıma karışıyor, bunların bazıları ise toksik maddeler, bunların aniden dolaşıma yüklü miktarda karışması sonrası Crush Sendromu oluşuyor.” Açıklamasında bulundu.
Kurtuluşun ise enkaz altından başlanarak hastalara damardan sıvı verilmesi olduğunun önemini vurgulayan Türkmen, “Hastaları aniden kaybetmemize yol açan bir sorun daha bulunmakta, bunlar ise kas hücreleri içerisinde yer alan potasyum dediğimiz bir tuz, bu tuz kanda belli bir sürede olduğunda sorun yaşatmıyor, ancak aniden yoğun miktarda alınması sonucu kalbin bile durmasına sebep olabiliyor. Burada önemli olan noktanın böbrek yetersizliği de v arsa potasyum kalbin aniden durmasına neden oluyor, hastanın kurtulduğuna sevinilirken bir anda hasta kaybedilebiliyor, bu duruma karşı tedbirli olunması gerekiyor.” Açıklamasında bulundu.
Tedavinin ise uzuvlarda gerçekleşen nekrozun durdurulması amacı ile kaslardaki sıvının boşaltılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Türkmen enkaz altında geçen süre uzun ise kurtarılan kişinin hayatta kalma şansının daha yüksek olduğunu vurguladı ve şu sözleri kullandı “İnsanlar enkaz altında kaldıkları süre çok merak ediyor, yaşadığımız son felakete bakıldığında ise 13. Günde bile felaketzedeler oldu. Enkaz altında geçen süre eğer çok uzun durumda ise bu depremzedelerin hayatta kalma şansı çok daha yüksek. Çünkü hayati yara almamış ve yaşam boşluklarına saklanmış durumda oluyorlar, bu sayede kas ezilmesi olmaksızın eğer enkaz altında uzun süre kalınmış ise crush sendromunun oluşmama ihtimali oldukça yüksek” açıklamasında bulundu.