Antalya'da, tarihi Kaleiçi'nin ana giriş kapısındaki Saat Kulesi'nde devam eden restorasyonda, kulenin tepesine 19'uncu yüzyıl başlarında takılan orijinal saatin çalındığı, yerine plastik saat takıldığı skandalı ortaya çıktı.
Plastik saati tutturmak için kullanılan demir çerçevenin de tarihi taşları çatlattığı belirlenirken, bu hırsızlığı duyanlar şaştı kaldı.
Antalya'nın en önemli sembollerinden, Helenistik döneme tarihlenen burçlar üzerinde yer alan, kule kısmı Bizans döneminde yapılan ve 1900'lü yılların başında 2'nci Abdülhamid döneminde saat kulesi olarak inşa edilen yapıda, şubat ayında başlayan restorasyon çalışmaları devam ederken resmen bir "ihanet" temalı hırsızlık daha yaşandı.
Kulesindeki restorasyon ve kazı çalışmaları, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Antalya Müzesi denetiminde, Antalya Bilim Üniversitesi'nden Doç. Dr. Esin Kuleli'nin hazırladığı proje kapsamında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun onayıyla yürütülüyor ancak gelen hırsızlık haberi üzücü oldu.
Restorasyonda, 22 metre yüksekliği bulunan kulenin dört bir tarafındaki saatlerin ise orijinal olmadığı ortaya çıkarken orijinal saatlerin 1988 yılında çalınmış olabileceği değerlendirilirken, o dönem yerine takılan saatlerin de plastik olduğu açıklandı.
Bu arada plastik saati tarihi taşlara tutturmak için kullanılan demir çerçevelerin de yıllar içerisinde ağırlıklarıyla tarihi taşları çatlattığı tespit görüldü.
Kulenin Recep Gürgen tarafından en son 1985'te onarımdan geçtiğini öğrendiklerini belirten Karabayram, bunun üzerine Antalya Valisi Ersin Yazıcı'nın talimatıyla, Saat Kulesi'nin plastik saat ve demir çerçevelerden acilen kurtarılıp, gerçek dönemindeki üslupla yeniden yapımı ve o günlerdeki nostaljik sesiyle birlikte günümüze taşınmasına karar verildiğini açıkladı.
Karabayram, “Sayın valimizin derhal talimat vermesi üzerine saatin 2'nci Abdülhamid döneminde yapılan orijinaline uygun şekilde tekrar yapılmasına yönelik çalışmalar başladı' derken "Nasıl çalınmış olabileceğine ilişkin kurumsal bir araştırma gerekiyor. Koruma Bölge kurulları ve Saat Kulesi 2019 yılına kadar mülkiyeti belediyede olduğu için belediye arşivlerinin incelenmesi gerekiyor" diye konuştu.
Antalya Saat Kulesi'nde en son 1985 yılında bir onarıma geldiğini anlatan Recep Gürgen ise konu ile ilgili olarak “Geldiğim zaman orada eski makinesi vardı, aktif değildi. Daha önceden elektroniğe çevrilmişti. Üstündeki makineler Fransız malıydı. Restorasyon ve bakımını yaptım, kadranı yenilemedim. Şu anda görüldüğü gibi binanın cephesinde bir çerçeve yoktu. En son yapılan saatler maalesef getirilip oturtulmuş, yani bu çok kötü bir şey ve tamamen kalkması lazım. O makinelerin önünde cam da olmaması gerekir. Orijinal makineler nereye gitti bilmiyorum. Hatta o dönem, 'Bunu tamir edeyim, en azından muhafaza edin' demiştim ısrarla. Ve bir daha da uzun seneler benimle irtibata geçen olmamıştı' dedi.