Türkiye'de son dönemlerde artan enflasyon oranları, düşen alım gücü ve pandemi sürecinde yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle tüketicilerin borçlanma ihtiyacı artış gösteriyor. Bununla birlikte, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ihtiyaç kredisi için belirlediği faiz sınırı bankaların ortalama faiz oranını artırmış olsa da, tüketicilerin ihtiyaç kredisi kullanımı hızla artış gösteriyor.
TCMB, ihtiyaç kredisi için 10 Mart tarihinde yüzde 18.56 olarak belirlediği örtülü faiz sınırı, bankaların ortalama faiz oranını yükseltti. İhtiyaç kredisi kullanımını durma noktasına getiren yüzde 30.35'lik faiz oranı, takip eden haftalarda yükselmeye devam etti ve 31 Mart haftasında yüzde 32.26'ya ulaştı. Ancak, bu yüksek faiz oranlarına rağmen tüketicilerin ihtiyaç kredisi kullanımı hızla artmaya devam ediyor.
31 Mart haftasında tüketicilerin ihtiyaç kredisi borcu bir haftada 9.7 milyar lira artarak 815 milyar lirayı aştı. Toplam tüketici kredileri borcu ise 1.3 trilyon liraya dayandı. Buna bireysel kredi kartı borçları eklendiğinde, vatandaşın toplam borcu 1.8 trilyon lirayı aşarak oldukça yüksek bir seviyeye ulaştı.
Ekonomi uzmanları, yüksek faiz oranlarına rağmen tüketicilerin borçlanma ihtiyacının artmasının, düşen alım gücü ve yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle kaynaklandığını belirtiyor. Ayrıca, tüketicilerin borçlanma ihtiyacını artıran diğer faktörler arasında yüksek enflasyon oranları, artan gıda fiyatları ve kira giderleri de yer alıyor.
İhtiyaç Kredisi Kullanımı Artıyor: Bankacılar Sebepleri Açıkladı
Bankalar arası faiz oranlarındaki yükselişe rağmen, tüketicilerin borçlanma iştahı artıyor. Söz konusu artışın arkasındaki en büyük neden ise, limit sınırı nedeniyle borcu borçla kapatmak isteyen tüketicilerin "ekstra" kredi talebi.
Bunun yanı sıra, emeklilikte yaşa takılanların prim borçları ve kredi notu yüksek olan bireylerin ucuz kredi peşinde olmaları da artışın diğer etkenleri arasında yer alıyor. Bankacılar, 31 Mart haftasının aynı zamanda bankalar için ilk üç aylık bilanço kapama dönemi olduğunu da belirtiyorlar. Bu durum, bankaların ihtiyaç kredilerindeki artışa karşı daha katı bir tutum sergilemelerine neden olabilir.
