Son resmi bilgilere göre 28 kişinin hayatını kaybettiği Bartın maden ocağında patlaması sonrası önce; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, patlamanın olduğu maden ocağını 20 Eylül'de ziyaret ettiği ve alınan tedbirleri övdüğü ortaya çıktı ve sonra öğrenilenler "pes" dedirtti.
Fatih Dönmez 24 Gün Önce "Övdü"
Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında yaşanan patlama ile ilgili ortaya çıkan ve gündem olan detaylarda ilk olarak patlamadan sadece 24 gün önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in, 20 Eylül tarihinde patlama yaşanan maden ocağını ziyaret etmiş olması ve ziyaretine ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Ülkemizin ilk maden teşkilatlarından Amasra TTK'yı ziyaret ettik. Türkiye'de madenciliğin başladığı, geliştiği, büyüdüğü yerlerdeyiz. Madenlerimizi çıkaracak, işleyecek ve ekonomimize kazandırmaya devam edeceğiz" sözleri oldu.
Zira Bakan Dönmez, ziyareti sırasında maden ocağında alınan önemleri de övmüş ve işçilere yaptığı konuşmada, "Bir kere şunu ilk baştan söyleyeyim. Önce güvenlik. Sizin canınızın güvenliği biz şu tesisin tamamına değişmez. Onun için de ilk talimatımız yöneticileri atadığımızda genel müdürümüz de burada. Bir işçimizin kılına, tırnağına zarar gelmesin" demişti.
SAYIŞTAY 2019'DA "RİSKLİ" DEDİ
Bunun yanı sıra TTK’nın resmi internet sitesinde yer alan diğer detay ise 5 Ekim 2022 tarihinde Sayıştay Başkanlığı Enerji Grup Başkanı İbrahim Özkarcı'nın da patlama olan madeni ziyaret etmesi ve sitede “T.C. Sayıştay Başkanlığı Enerji Grup Başkanı Sn. İbrahim Özkarcı başkanlığında Uzman Denetçiler ile Kurumumuz Genel Müdürü ve beraberindeki ekip Amasra TİM'de yeraltına inerek -300/-350 kotları arasında, hâlihazırda ayak boyu 150 m. pano boyu 350 m. olan Yarı Mekanize Güney Tavan Damar ayakta incelemelerde bulundular” sözleri oldu.
Zira Sayıştay’ın üç yıl önce Bartın’daki Türkiye Taşkömürü Kurumu maden ocağında grizu patlaması riskine karşı uyarıda bulunduğu ortaya çıkınca patlamanın göz göre göre geldiği de anlaşıldı.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden Sayıştay’ın 2019 raporunu paylaşarak kurumun grizu patlamasına karşı uyardığını yazarak, paylaştığı sayıştay raporunda, üretim derinliği -300 metreye ulaştığı için çalışılan damarlarda gaz içeriklerinin yüksek olduğu, ani gaz degajı ve grizu patlama riskinin arttığı uyarısının yer aldığını gösterdi:
Yavuzyılmaz’ın paylaştığı raporda “2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir. Bu neden müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra ‘Kurum Degaj Yönergesi’ hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir.” deniliyordu.
2017'DE DE UYARILDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Bu arada Sayıştay’ın 2017 raporunda da, aynı maden için ocağın ana havalandırmasının tersine çalışabilecek durumda olmadığı, işçi güvenliği ekipmanlarının yeterli olmadığı belirtilerek uyarıldığı ortaya çıkarken 28 hayatın sonlandığı patlamada bir ilginç detay daha gündeme geldi.
Ve Kozlu faciasının kusurlusu Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun başında
Şöyle ki Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın’ın haberine göre; Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi maden ocağında 2013’te 8 işçinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan iş cinayetinin baş sorumlusu olarak yargılanan ve yargılandığı süreçte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2017 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlük görevlerine vekaleten, 2018 yılında ise asli olarak atanan Kazım Eroğlu hatırlandı.
2019 yılında karara bağlanan davada o dönem TTK Kozlu Müessese Müdürü olan Kazım Eroğlu ile Yardımcısı Nurettin Yılmaz tali kusurlu sayılarak TCK 85/2 maddeye göre haklarında 4’er yıl hapis cezası verilmişti ve TCK madde 62’ye göre 1/6 indirim yapılarak haklarında 3’er yıl 4’er ay hapis cezasıyla mahkumiyet verilmiş ancak tedbir uygulanarak para cezasına çevrilmişti.
Belgeler;
