Türkiye'de son yıllarda para karşılığı satılan ve en kolay alınan vatandaşlık haline gelen Türk vatandaşlığı rüşvet çarkını da berberinde getirmiş durumda ve ortaya çıkan bilgilere göre bu süreçte emlakçı, tapuda çalışanlar ve çarkın içinde yer alan herkes bu satış işleminden ek kazanç sağlıyor.
Halk TV'den Seyhan Avşar'ın haberine göre; Suriyeli, Pakistanlı, Afganistanlı mülteciler Türk vatandaşlığı almak için 400 bin dolarlık (en son yükselen rakama göre) bir gayrimenkul almak zorunda ve bu satış sürecinde ise devlet dairelerine uzanan bir rüşvet çarkı başlıyor.
Ekspertizi ayrı, tapu dairesi çalışanları ayrı, emlakçısı ayrı içinde olan rüşvet sarmalının işleyişini mültecilerin en yoğun yaşadığı ilçelerin başındaki Esenyurt'ta bulunan emlakçılar anlatıyor.
Üniversite mezunu bir genç olan C.A.'nın mesleği öğretmenlik ancak atanamadığı için bir süre emlakçıda satış danışmanlığı yapmak zorunda kalınca emlak çarkının içine giriyor ancak orada yaşanılanlar ile tutunamıyor.
C.A. tanık olduğu yabancı uyruklu vatandaşların 400 bin dolar değerinde bir gayrimenkul alma sürecini şu sözlerle anlatıyor:
"Gerçek ve satış değeri 2 ya da 3 milyon olan bir daire ekspertiz tarafından 400 bin dolar olarak gösteriliyor. Bu süreçte emlakçı, tapuda çalışanlar ve bu süreçte yer alan herkes para yiyor. Payın büyük kısmını tabi ki ekspertiz yiyor çünkü riskli bir şey yapıyor. Evi alan şahıs bu kadar usulsüzlüğü hiç sesini çıkarmıyor. Nedeni şu; bazen ‘evi alayım da geri boş’ diyor. Ancak esas önemli neden bu değil. Vatandaşlık almak isteyenlerin çoğunun mafyatik ilişkileri bulunuyor. Kara paralarını Türkiye’de aklıyorlar. Aslında ev umurlarında değil. Ayrıca bu vurgun düzeni sadece daire satışında değil, yabancıların oturum alma sürecinde de dönüyor. Yıkık dökük daireler yani değeri 75 bin dolar etmeyecek daireler o fiyatta gösteriliyor ve böylelikle oturum izni veriliyor. Yine bu süreçte birilerinin cebi dolduruluyor."
Bir diğer kaynak olan ve son yıllarda satış danışmanlığından çok iyi paralar kazandığını belirten Z.O. ise, “Sığınmacılar bize ekmek kapısı oldu. Hele bir de daire satın alarak vatandaşlık almak isteyen müşteriler olunca bu iş tadından yenmiyor. Gerçi daha önceden 250 bin doları olanlar vatandaşlık alabiliyordu. Şimdi ise 400 bin doları olanlar alabiliyor. Bu durum işimizi biraz düşürdü. Ama yine çok şükür iyi iş yapıyoruz” diyor.
Rüşvet pazarlığını sorulan Z.O. süreci şöyle anlatıyor;
“O durum şöyle. Aslında rüşvet denilebilir mi bilmiyorum. Şimdi Suriyeli birisi geliyor. Vatandaşlık almak için bir daire baktığını söylüyor. Ona daireler gösteriyoruz. Daire diyelim 3 milyon. Bu aşamada ekspertiz devreye giriyor. Dairenin değerini 400 bin dolar olarak gösteriyor. Bu yaklaşık 7 milyona denk geliyor. Dairenin fiyatını yüksek gösteren ekspertize 500 bazen 600 bin ödeme yapıyor alıcı. Tapu dairesinde çalışan görevliye bazen 100 bin-200 bin ödeme yapılıyor. Emlakçıya yüzde 25 ödeme yapılıyor. Emlak ofisindeki yabancı dil bilen tercümanlara ödeme yapılıyor. Bu ödemeler dolar olarak yapılıyor. Acak ödeme miktarları bazen daha az bazen daha çok yapılabiliyor. Bu işten herkes karlı çıkıyor. Sığınmacı 400 bin dolar ödemeden gayrimenkulü alıyor. Vatandaşlığa başvuruyor. Tabi vatandaşlık işlerinde de bazı tezgahlar dönüyor. Ama onu pek bilmiyorum”